Gördüğünüz bu eser 1600'lerin başında büyük bir sansasyon yaratmış, tüm İtalya'da büyük bir gürültü koparmıştır.
Söylenti çabuk yayıldı, İtalya'nın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından biri olan Michelangello Merisi De Caravaggio bunu yapmıştı;
Sanat tarihinde ilk defa dini bir isme model olarak fahişe kullanılmıştı.
1600'lerin Roma'sında toplumun 6 da 1'ini oluşturan fahişelerin en meşhuru, en profesyoneli olarak bilinen Lena, ressama model olmuştu. Üstlendiği rol ise Hz. İsa'nın annesi Meryem Ana'dan başkası değildi.
1604 yılında halka açık bir sunağın merkezine yerleştirilmek üzere, Caravaggio'ya Roma Katolik Kilisesi sipariş verdi. Resmin büyük ebatlarda olmasını, kucağında çocuk İsa'yı tutan Meryem Ana'nın tasvir edilmesini ve hacıların uzak yollardan gelip, Meryem Ana'nın huzuruna çıkarılmasını konu alması isteniyordu.
Caravaggio yaşamı boyunca Kilise ile ters düşmüş ancak her defasında bir yolunu bulup kurtulmuştu. Üstelik bu işin ücreti de dolgundu. Ancak hiç kimse ona göklerde uçan melekleri, yıldırımlar yağdıran kudretli tanrıları, resmettiremezdi. Onun gerçekliği tam da yaşadığı varoşlarda hanlarda ve genel evlerdeydi.
Caravaggio için peygamberler, azizler ya da antik tanrıların tamamı yalnızca birer insandı. Ve o dini kişilikleri yaşadığı ortamdan çıkarmayı da seviyordu.
O gece Caravaggio atölyesine doğru yürürken yüzü darp edilmiş Lena ile karşılaştı. Kendisinin de arkadaşı olan Lena, bir anda zihninde Meryem Ana olarak belirdi ve ressam hiç düşünmeden ondan model olmasını istedi.
---
Görenler hayretle Meryem Ana'ya mı yoksa Lena'ya mı baktıklarını anlayamadılar. Meryem Ana acı dolu bir yaşam sürmüştü. Lena da kendi adına yaşamından yeteri kadar çileyi çekmişti. Ve bu gördüğünüz oldukça ilginç eser dünyaya geldi.
Bu aynı zamanda acı bir hicvin resmiydi. Kopan fırtınalara rağmen eser sunağından hiç inmemiş ve sergilenmeye devam etmiştir..
Bu eserin sanat tarihindeki önemini anlamak için aynı durumun ülkemizde ya da Ortadoğu da yaşandığını düşününüz. Neler olurdu ??